Gidiyor olmandan dolayı üzgünüm. Vallahi... Senin şu anki yorgun ve bıkkın ruh halini de çok iyi anlıyorum. Seni beklerken ve karşılarken yapmadığımız şaklabanlık kalmadı. Aman ne anlamlar yükledik, ne beklentiler ekledik; sen ne şahaneydin ne umut doluydun ne harikaydın...
Giderken kimse güle güle demiyor değil mi?
Öyledir, haklısın...
İclal Aydın'ın bu kitabını daha dün bitirdim ne tesadüf kitabın son bölümü yeniyılla ilgiliydi. Bu yukarıdaki satırlarda oradan. Ne kadar haklı değil mi. 1 geceden ne umutlar ne hayaller bekliyoruz değil mi? Ama ertesi güne aynı umutlarla uylabiliyormuyuz acaba...
Şöyle bir 2009'a baktığım zaman ne gördüğümü bende bilemiyorum.
* Çok büyük bir sağlık sorunumuzun olmaması sebebiyle mutluluk
* Büyük tosbağam delikanlı olma yolunda hızla ilerliyor. Artık pek çok şeyi bir yetişkin gibi konuşabiliyoruz. Tellerini çok güzel takarak bizi ayrıca mutlu etti
* Küçük tosbağam ise bebeklikten çıktı artık bıcır bıcır konuşan bir çocuk oldu. Onun her konuşması bizim için tarif edilemez bir mutluluk
* Annemgilin bu kış Ankara'da yaşamaları sebebiyle ilk kez hasretlik, yanlızlık ve mutsuzluk hissediyorum. Çünkü onlar her koşulda girebildiğim tek kapı
* Annemgilin olmaması sebebiyle kızkardeşimlede uzayan hasretlik. İnşallah Şubat tatilinde görüşmek üzere diyorum.
* Yengemgilde (eltim) düğün telaşı
* Eşimle bende bu hayata ayak uydurmaya çalışıp geçen zamanla akıp gidiyoruz...
* Bu günümüze şükredip herkese mutlu yıllar diliyorum.
* Yine de yarın sabah aynı şeylere kalkacağımı bilsemde bende pekçok umut bekliyorum yeni yıldan...
not: Bu parmaklar her yere giriyor. Bütün resimlerimde bu parmaklar mevcut. Size resim yayınlarken parmaksız olanlarını seçiyorum. Ama olsun yerim ben onları...